Mide ülseri tedavisinde ilk basamak mide asidinin azaltılmasıdır. Asit salgılanması baskılandığında ancak asit ortamda aktif hale gelebilen bir enzim olan pepsin de inaktive edilmiş olur.
Günümüzde mide asit salgısını güçlü bir şekilde baskılayan ilaçlar sayesinde ülser tedavisi oldukça başarılı bir şekilde yapılabilmektedir. Aktif ilaç tedavisinin ne kadar süre ile devam edeceğine doktorunuz karar verecektir.
Asit salgısının azaltılması yanında ülser tedavisinde ikinci yapılması gereken şey midelerinde HP saptanan hastalarda bu bakterinin tedavi edilmesidir.
Bu tedavi genellikle en az iki çeşit antibiyotik içeren 1 veya 2 haftalık tedavi rejimleri kullanılarak yapılır. Hangi tedavi rejiminin seçileceğine doktorunuz karar verecektir. HP tedavisi özellikle ülser nüksünün önlenmesi bakımından önemlidir.
Tek başına bakterinin tedavi edilmesi ülser tedavisi için yetersizdir, ülserin iyileşmesi için mide asidinin yeterli bir süre baskılanması gerekir (genellikle 6-8 hafta).
Mide ülserlerinde genellikle daha uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç duyulur. Mide ülserleri tedavi sonrasında mutlaka endoskopik olarak kontrol edilmeli ve tamamen iyileştikleri görülmeden hasta takipsiz bırakılmamalıdır.
Ülser saptanan hastalarda aspirin ve /veya antiromatizmal ilaç kullanımına ara verilmesi gerekir. Bu ilaçlar çok gerekli olduklarında ancak doktor kontrolünde kullanılabilir.
Mide ülserinde ilaç tedavisi sürerken hastaların yaşam tarzlarında, sigaranın kullanımının sonlandırılması ve alkol tüketiminin azaltılması gibi bazı değişiklikler yapılması uygun olur.
Sigara kullanmaya devam eden hastalarda ülser daha sık tekrarlamaktadır. Acılı, baharatlı ,asitli ve kafein içeren gıda ve içecekler ve alkol ülserin aktif olduğu dönemlerde şikayetlerin artmasına sebep olabileceği için tedavinin erken dönemlerinde tüketilmeleri kısıtlanabilir.
Bunun dışında ülserli hastada özel bir diyet uygulamak gerekmez. Süt içmeyi seven hastaların günde 1-2 bardak süt içmelerine müsade edilebilir. Sütün tedavi amacıyla sık aralıklarla içilmesi sakıncalıdır. Stresli bir yaşam süren hastalarda stresin azalmasına yönelik yaklaşımlar tedavide yardımcı olabilir.
Cerrahi tedavi günümüzde ancak tıbbi ve endoskopik tedaviye cevap vermeyen kanama, tıkanma ve delinme gibi komplikasyonlar ortaya çıktığında uygulanmaktadır.