Atrofik Gastrit Hastalığı Belirtileri ve Tedavisi Nelerdir?

Click to rate this post!

[Total: 15 Average: 3.5]

Üst sindirim sistemi hastalıklarından biri olan Atrofik Gastrit, yaşam kalitesini önemli ölçüde düşüren rahatsızlıklardan biri. Özellikle son yıllarda ülkemizde de yaygın olarak rastlanıyor. Ani olarak ortaya çıkan bir hastalık olan Atrofik Gastrit medikal yöntemler kullanılarak tedavi edilebiliyor. Kadınlarda gerçekleşme olasılığı daha yüksek olan Atrofik Gastrit, çoğu zaman başka hastalıklarla karıştırılıyor. Peki Atrofik Gastrit nedir, belirtileri nelerdir ve ne tür tedavi yöntemleri kullanılabilir? Atrofik Gastrit hakkında tüm merak ettiklerinize cevap vermeye çalışalım…

Atrofik Gastrit Nedir?

Atrofik Gastrit genellikle midede uzun yıllar boyunca devam etmiş iltihaplanma sonucunda ortaya çıkan bir hastalıktır. Sindirim sistemini olumsuz yönde etkileyen bu iltihaba sebep olan ağırlıklı olarak H.Pylori adı verilen bir bakteridir. Elbette Atrofik Gastrit başka faktörlere bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Burada atrofi, hücre içeriğinin kaybolması ya da hücre boyutlarında azalma olması anlamına gelmektedir. Atrofik Gastrit ise, midenin iç yüzünü kaplamış olan mukoza tabakasının iltihaplanmasıdır. Bu iltihaplanma sonucu epitel hücreler ve salgı bezlerinde kayıp yaşanır. Atrofik Gastrit yaşanan midede genellikle intestinal metaplazi adı verilen bir durum ortaya çıkar. İntestinal metaplazi mide mukozasında barsak tipi dokuların oluşmaya başlaması anlamına gelmektedir.

Atrofik Gastrit, mide içerisinde bulunan ve asit salgılamaya yarayan hücrelerin azalması ile oluşur ve böylelikle mide suyunun asit oranı azaldığından besinlerin sindirilmesi zorlaşır. Ayrıca hem B12 vitamininin hem de demir emiliminin bozulması, uzun vadede kansızlık gibi sonuçlar da ortaya çıkabilir. Atrofik Gastrit genellikle belirti vermeyen bir hastalık olduğu için, pek çok hasta farkına varmadan atlatır. Genelde hastalarda yüzeysel gastrit olarak başlar ve devamında Atrofik Gastrit ile devam eder. Yetişkinlik döneminde sık görülen bir hastalıktır ve öyle ki, dünya nüfusunun hemen hemen yarısı bu hastalıktan etkilenmiştir.

Atrofik Gastrit Belirtileri Nelerdir?

Atrofik Gastrit çok ciddi belirtileri ortaya çıkarmadığı için tespit edilmesi zordur. Bugüne kadar Atrofik Gastrit hastalığının tespit edildiği hastaların çok büyük bir kısmı kadındır. Genellikle hastaneye yapılan başvurular demir eksikliği anemisi şikayeti ile olmaktadır. Yine de Atrofik Gastrit bir takım belirtiler ile kendini gösterebilir. Bu belirtileri şu şekilde listeleyebiliriz:

Karnın sol ya da orta üst kısmında yanma şeklinde bir mide ağrısı,
Mide bulantısı, kusma ya da kahve telvesi şeklinde kanlı kusmuk,
Beklenmedik şekilde gelişen kilo kaybı,
İştah kaybı,
Mide ülseri çeşitleri,
Kansızlık olarak da bilinen demir eksikliği anemisi.

Aynı zamanda B12 vitamini eksikliğine de bağlı olarak ortaya çıkabilecek kansızlık belirtileri; halsizlik, göğüs ağrısı, baş dönmesi, çarpıntı ve kulakta çınlama olarak listelenmiştir. Hastalığın bu belirtilerinin yanı sıra mental bozukluk, dengesiz yürüme, uzuvlarda uyuşma ve karıncalanma gibi sinirsel belirtileri de olabilir. Ayrıca tip 1 diyabet, addison hastalığı ve tiroit bezi rahatsızlıkları da Atrofik Gastrit belirtileri arasında sayılabilir. Eğer kendinizde bu belirtilerden bir ya da birkaçı bir arada görüyorsanız, gerekli tetkikleri yaptırmak için bir doktora başvurmak faydalı olacaktır.

Atrofik Gastrite Neden Olan Etkenler

Mide örtüsü üzerinde sindirim görevini üstlenen bazı bakteriler bulunur. Bu bakteriler bazı sebeplere bağlı olan midede bulunan mukuslu alanı tahrip edebilir ve midedeki hücrelerin yok olmasına sebep olabilir. Bazı durumlarda bağışıklık sistemi yanlışlıkla mide hücrelerine saldırabilir ve bu sebeple de Atrofik Gastrit ortaya çıkabilir. Atrofik Gastrit aynı zamanda dışkı ya da tükürük yoluyla da bulaşabilen bir hastalıktır. Kirlenmiş olan yiyecekler ya da içme suyu da bazen Atrofik Gastrite sebep olabilir. Özellikle H.Pylori bakterisi kaynaklı Atrofik Gastrit daha çok çocuklarda meydana gelir. Atrofik Gastrite sebep olan diğer etkenler ise şu şekilde listelenebilir:

Bakteriyel enfeksiyonlar genellikle çocukluk çağında meydana gelir. Eğer tespit edilerek tedavi edilmezse, ilerleyerek daha ciddi problem yaratabilir.
Vücutta gelişen enfeksiyonları tanıyarak onlarla savaşılmasına yardımcı olan proteinlere antikor denmektedir. Bazen sağlıklı mide hücrelerine karşı yanlışlıkla antikor üretilebilir ve bu da Atrofik Gastrite sebep olur. Antikorlar aynı zamanda Atrofik Gastrite sebep olabilecek şekilde, B12 vitamininin emilimine yardımcı olan intrinsik faktör maddesine de saldırabilirler.
Hashimoto Tiroiditi, Addison hastalığı, eklem iltihabı ve tip 1 diyabet hastalarının Atrofik Gastrite yakalanma ihtimali çok daha yüksektir.

Söz konusu belirtiler zaman zaman kendini gösterirken, bazı Atrofik Gastrit durumlarında kendini göstermeyebilir. Bu yüzden belirti olmasa bile özellikle risk grubunda olan hastaların düzenli olarak tetkikler yaptırmaları önerilmektedir.

Gastrointestinal Kanama Tedavisi Nasıl Yapılır?

Kanamanın odağı ve şiddeti belirlendikten sonra, hastalığın durumuna göre doktor tarafından farklı gastrointestinal sistem kanama tedavi yöntemleri uygulanabilir.

Öncelik kanama bölgesi saptanmalı ve hastanın ayrıntılı olarak bilgilendirilmesi gerekir.

Bu tarz durumlarda en çok uygulanan tedavi yöntemi, kanamanın olduğu bölgenin hemoklips kullanılarak kapatılmasıdır.

Endoskopi yöntemi kullanılarak mide mukozasına yerleştirilen klipsler, yaranın kapanmasını takriben yaklaşık 1 hafta ya da daha az bir süre içerisinde kendiliğinden düşerler.

Söz konusu yöntem, gastrointestinal kanama tedavisinde kullanılan en hızlı ve en etkili yöntemdir.

Eğer söz konusu kanamanın sebebi varis oluşumu ya da peptik ülser ise, bu durumda gastrointestinal hastasına ilaç tedavisi uygulanabilir.

Sıklıkla kullanılan ilaçlar vasopressin, proton pompa inhibitörü ve somatostatin türü ilaçlardır.

Eğer endoskopik hemoklips yöntemi ya da ilaç tedavisi sonucunda kanama giderilemedi ise, bu durumda cerrahi müdahale ile kanama durdurulur.

Atrofik Gastrit Teşhisi Nasıl Konulur?

Atrofik Gastrit teşhisinde, tanı için klinik gözlem ya da çeşitli testler gereklidir. Hastanın öyküsünün dinlenmesi burada büyük önem taşır. Hastalıkla ilgili bilgi almak için doktorlar hastalara şu soruları sorabilir:

Hastanın altta yatan herhangi bir hastalığı için herhangi bir ilaç kullanıyor mu?
Ağrının konumu neresi ve şiddeti nasıl?
Hasta antiasit ilaçlar kullandığı zaman işe yarıyor mu?
Ağrı ilk kez mi meydana geldi yoksa bir süredir devam ediyor mu?

Bu soruların Atrofik Gastrit konusunda ilk fikirleri verecektir. Ardından doktor bir fiziki muayene gerçekleştirir ve burada karın bölgesine hafifçe bastırarak gerginliğin durumunu kontrol eder. Bu fiziki muayeneden sonra vücuttaki bazı maddeleri değerlendirmek adına kan testleri istenir. Bu kan testleri ile bakılacak olan maddeler şu şekildedir:

Mide hücreleri tarafından üretilen bir protein olan düşük seviyedeki pepsinojen,
Mide asidinin salgılanmasını uyaran bir hormon olan yüksek seviyedeki gastrin,
Otoimmün atrofik gastrite sahip olan hastalarda düşük seviyedeki B12 vitamini,
Otoimmün atrofik gastrite sahip hastalarda mide hücrelerine ya da intrinsik faktöre saldıran antikorlar.

Eğer tüm bu muayene ve testler sonucunda teşhis konulamıyorsa, bu durumda endoskopi yöntemiyle ucunda kamera olan bir tüp mideye indirilir ve Atrofik Gastriti tespit etmek amacıyla örnekler alınır.

Atrofik Gastrit Tedavisi

Atrofik Gastrit tedavisi sırasında öncelikle H.Pylori bakterisinin ortadan kaldırılması ve bunun sonucunda midede gelişen iltihabın yok edilmesi hedeflenmektedir. Bu süreçte ilk etapta midedeki asit salgısını azaltan ilaçlar kullanılır. Bu ilaç tedavisinin başarı oranı yaklaşık olarak yüzde 85 ila 90 seviyesindedir. Hastalığın erken evrelerinde genellikle antibiyotik kullanılarak hastalık tedavi edilebilmektedir. Atrofik gastrit tedavisi için cerrahi müdahale gerekmez ve hastalığın daha ciddi sağlık sorunlarına yol açması riski oldukça düşüktür.

Atrofik Gastrit Rahatsızlığında Beslenme

Atrofik Gastrit rahatsızlığında beslenme, hastalığın gidişatını etkileyen bir faktördür. Bu süreçte tüketilmesi gereken ve tüketilmemesi gereken bulunur. Tüketilmesi gereken besinler şu şekilde listelenmiştir:

Elma, brokoli, yulaf, fasulye ve havuç gibi yüksek lifli gıdalar,
Balık, hindi göğsü ve tavuk gibi az yağlı gıdalar,
Asidik olmayan sebzeler,
Kafeinsiz içecekler,
Yoğurt ve kefir gibi probiyotikler.

Atrofik Gastrit rahatsızlığı sırasında tüketmenin tavsiye edilmediği besinler ise şunlardır:

Alkol, kahve ve meyve suyu gibi içecekler,
Domates gibi asidik besinler,
Kızartılmış ya da aşırı baharatlı besinler.

Eğer Atrofik Gastrit rahatsızlığı konusunda daha fazla bilgi almak ve gerekli tetkikleri yaptırmak isterseniz Dr. Çetin Karaca’dan randevu alabilirsiniz.

Facebook

Twitter

1 Comment

Reply
Zeynep terzi says:
Aralık 6, 2021 at 9:49 pm

Mide antrumda kronik atrofi ve 1 cm lik ülser var simflat neksium ve Antepsin kullanmaya başladım b 12 takviyesi alıyorum ancak midem hala aynı şekilde ağrıyor bu tedavi yeterlimi

Sindirim Sistemi Hastalıkları

Karaciğer ve Safra Yolu Hastalıkları

Pankreas Hastalıkları

Tedavi Amaçlı Endoskopik İşlemler

Tanı Amaçlı Endoskopik İşlemler

Hızlı Randevu

Hızlı Randevu

Atrofik Gastrit Hastalığı Belirtileri ve Tedavisi Nelerdir?

Atrofik Gastrit Nedir?

Atrofik Gastrit Belirtileri Nelerdir?

Atrofik Gastrite Neden Olan Etkenler

Gastrointestinal Kanama Tedavisi Nasıl Yapılır?

Atrofik Gastrit Teşhisi Nasıl Konulur?

Atrofik Gastrit Tedavisi

Atrofik Gastrit Rahatsızlığında Beslenme

1 Comment

Bir Cevap Yazın Yorumu Sil

Prof. Dr. Çetin KARACA

gastroenteroloji hepatoloji Uzmanı

Hastalıklar

Endoskopik İşlemler

İletişim