FibroScan (Karaciğer Hasar Ölçümü) Nasıl Yapılır?

Click to rate this post!
[Total: 14 Average: 4.2]


FibroScan Nedir?

FibroScan; karaciğer organının sertliğini (esnekliğini) ölçen tıbbi bir cihazdır. Vücuda herhangi bir müdahalede bulunmaksızın ağrısız ve zahmetsiz bir şekilde ultrason dalgalarını kullanarak ölçer.

Özel tarayıcı uçlarının yardımı ile birlikte karaciğerin sertlik (esneklik) derecesini ölçerek karaciğerin hasarını (özellikle ileri evrede olan fibrozi) yüksek bir oranda doğru tahmin eder. 

FibroScan cihazı, karaciğer biyopsisi ile alınan doku örneğinin en az 100 katı büyüklüğünde bir karaciğer alanını inceler.

FibroScan riskli midir

Karaciğer Sertliği (Liver Stiffness) Ne Anlama Gelir?

Kronik karaciğer hastalıkları (Hepatit B, Hepatit C, yağlı karaciğer hastalıkları, ilaç kullanımına bağlı hepatitler ve diğer karaciğer hastalıkları) karaciğerde zamanla hasara yol açabilirler, hasar zamanla karaciğer dokusunda nedbeler bırakır (fibrozis).

Fibrozis ilerledikçe karaciğer daha çok sertleşir. Fibrozisin son evrede olması siroz anlamına gelir. Fibroscan karaciğerin esnekliğini ölçerek karaciğerin fibrozisinin hangi evrede olduğunu tahmin eder.

FibroScan Karaciğer Yağlanmasını Ölçer Mi?

CAP özelliğini bulunduran cihazlar karaciğerin içindeki yağ oranını ultrasondan çok daha hassas bir şekilde ve sayısal olarak hesaplar. 

CAP özelliği tercihe bağlıdır, her cihazda bulunmayabilir. Pek çok hastane Cap özelliğini bulunduran cihazlar tercih ediyor.

FibroScan’in Faydaları Nelerdir?

Karaciğerin durumunu en doğru biçimde değerlendiren yöntem karaciğer biyopsisidir. Fakat ağrılı olması ve zaman zaman ciddi komplikasyonlara (kanama gibi) yol açabilmesi nedeniyle hastalarda çekince yaratabilmektedir.  

Fibroscan birçok hastalıkda tanı için gereksiz biyopsi yapılmasını engelleyebilir, pek çok hastalıkta tedavi etkinliğini izlemede kullanılabilir.

Karaciğer hastalığının seyri hekimce belirlenen aralıklarla Fibroscan yapılarak ağrısız, sızısız bir şekilde takip edilebilir (tekrarlı biyopsiler ile takip akılcı ve uygun değildir).

Ancak Fibroscan yapılmış olması biyopsi gerekliliğini her zaman ortadan kaldırmaz. Fibroscan kullanımının en yararlı olduğu hastalıklardan biri de nonalkolik  karaciğer yağlanması (NAFLD)’dır.

NAFLD oldukça sık görülen (toplumda ortalama %25) bir karaciğer hastalığıdır. 

Genellikle tesadüfen ultrasonda yağlanma saptanmasıyla karşımıza çıkar.  NAFLD’ın ilerleyici şekli olan steatohepatit (NASH)’de ise genellikle karaciğer enzimleri (AST, ALT) hafifçe yükselmiştir.  

NASH’e  fibrozis eşlik edebilir ve bu hastaların   %10-20’sinde 10 yıllık süre içinde fibrozisdeki ilerlemeyle siroz gelişebilir. Normal görüntüleme yöntemleri (ultrason, tomografi, MR) yağlı karaciğer hastalarındaki fibrozisi saptayamaz.

Oysa fibrozisin erken dönemde saptanması siroz riski taşıyan kimselerin belirlenmesi ve diyet, eksersiz gibi gerekli önlemlerin alınması bakımından önem taşır. 

Fibrozisin tanısı ancak karaciğer biyopsisi ile konur, işte bu nedenle oldukça sık görülen karaciğer yağlanmasında siroz öncüsü olabilecek ileri evredeki fibrozisin saptamak için hastaların Fibroscan ile taranması büyük önem taşımaktadır.

Bu yöntem karaciğer yağlanmasının diyet, egzersiz ve diğer tedavilerle ne kadar düzeldiğini de göstermede de faydalıdır.

 

FibroScan Nedir

FibroScan’in Herhangi Bir Riski Var Mıdır?

Fibroscan muayenesi ağrısız ve vücuda herhangi bir müdahale gerektirmeyen ultrason gibi bir işlemdir. Ölçüm esnasında sadece ses dalgalarının titreşimi hissedilebilir.  

Fibroscan hastalar tarafından yaptırılması çok kolay bir işlem olarak tariflenmektedir.

FibroScan Her Hastaya Yapılabilir Mi?

İşlemin gebelerde, asiti (karnında sıvı) olanlarda, vücudunda tıbbi cihaz taşıyanlarda (kalp pili, elektroşok cihazı gibi) yapılması tavsiye edilmez.

Fibroscan ile ölçüm bazı kişilerde (kaburga aralıklarında darlık, şişmanlık gibi) her şeye rağmen başarısız olabilir (%5).

Üretici firmanın geliştirdiği yeni bir tarayıcı uçla (XL prob ) şişman kimselerdeki ölçümün başarısı artmıştır. Kurumumuzda XL prob bulunmaktadır.

FibroScan İşlemi Nasıl Yapılır? Hazırlık Gerektirir Mi?

İnceleme yapılacak kimse sağ eli başının arkasına gelecek şekilde sırtüstü yatırılır. Cihazın tarayıcı ucu bir jel ile sıvanıp göğüs kafesinin sağ alt kısmındaki kaburgaların arasından cilde temas ettirilerek çeşitli sayıda ölçümler alınır.

 Bu sırada hiçbir şekilde ağrı hissedilmez, sadece ses dalgalarının varlığı anlaşılabilir. İşlem süresi ortalama 5 dakikadır. İşlemden sonra sonuç hemen verilir.

İşlemden önce herhangi bir hazırlığa gerek yoktur ancak 2 saat öncesinden itibaren yemek yememeniz önerilir, su içebilirsiniz.

FibroScan Rapor Sonucu Nasıl Yorumlanır?

Raporda karaciğer sertliği ölçümü 1,5-75 kPa arasında, CAP ölçümü ise (yağlanmayı gösterir) 100-400 dB/m arasında değişen bir değer olarak bildirilecektir.

Elde edilen değerler mutlaka karaciğer hastalıklarında tecrübeli bir hekim tarafından hastanın tıbbi hikayesi, laboratuar bulguları, ölçüm işleminin kalitesi (geçerli ölçüm sayısı, başarı oranı, IQR/M oranı) ve karaciğer sertliğini etkilediği bilinen diğer faktörlerin potansiyel varlığı dikkate alınarak yorumlanmalıdır.

FibroScan Nasıl Çalışır?

Fibroscan, elektronik sistem ve kontrol ünitesinden oluşur. Probtaki ultrasonik dönüştürücü karaciğer dokusuna düşük frekanslı (50 MHz) ve amplitüdlü titreşimler gönderir.

Bunun sonucunda oluşturulan elastik dalga (enine dalga; shear wave) doku içerisinde çoğalarak yayılır. Dalganın iletim hızı içinden geçtiği dokunun esnekliği (elastisitesi) ile ilişkilidir. 

Sertlik (stiffness) arttıkça dalganın yayılım hızı artar, bu hız probdaki dedektör ile saptanır, kilopaskal (kPa) cinsinden ifade edilir ve karaciğerdeki fibrozis miktarını yansıtır.

Fibroscan ile sertliği ölçülen karaciğer hacmi 3 cm3 ’tür, bu da karaciğer biyopsisi ile alınabilen dokunun en az 100 katı büyüklüktedir. Dolayısıyla bu yöntemin karaciğer parankimini daha iyi yansıttığı ileri sürülmektedir.

Ölçüm derinliği kullanılan proba göre 15-75 mm arasında değişir. Fibroscan uygulaması sadece birkaç dakika sürer, ağrısızdır, rahatsızlık vermez. Hasta sırtüstü yatarken sağ kolunu ensesinin arkasına yerleştirir, amaç kosta aralığını genişletmektir.

Ölçüm interkostal aralıkta cilde yerleştirilen prob ile sağ lobdan yapılır. Ölçümün geçerliliği cihaz ekranında anında gözükür. Probun uygun yerleştirilmemesi, açısının uygun olmaması gibi nedenlerle ölçüm iyi yapılamamışsa geçersiz ölçüm olarak tanımlanır.

 Başarı oranı (success rate) başarılı ölçüm sayısının tüm ölçümlere oranıdır, cihaz tarafından otomatik olarak hesaplanır. Doğru bir sonuç elde etmek için en az 10 tane geçerli ölçüm yapılması ve başarı oranının da %60’ın üzerinde olması tavsiye edilir. 

Geçerli ölçümlerin median değeri karaciğer elastisitesi yansıtan sonuç değer olarak 2,5 ila 75 kPa aralığında rapor edilir. Ölçümler arasındaki değişkenlik çeyrekler arası aralık “Interquartile range” (IQR) ile hesaplanır.

IQR’ın geçerli ölçümlerin medyan değerine (M) oranının (IQR/M) %30’dan daha az olması kronik hepatit C hastalarında transient elastografi sonucunun doğruluğunu arttıran bir faktör olarak bulunmuşken kronik hepatit B hastalarında IQR/M oranının ölçüm doğruluğu ile ilişkisi gösterilememiştir.

FibroScan nasıl yapılır

Fibroscan’in Kısıtlılıkları Nelerdir?

Fibroscan hızlı, ucuz, tekrarlanabilen ve ağrısız bir yöntem olmakla birlikte bazı kısıtlamalara sahiptir.

Karında sıvı olması elastik dalgaların yayılımını değiştireceğinden asitli hastalarda kullanılamaz.

Üretici firma cihazın gebelerde ve implante edilen tıbbi cihaz taşıyanlarda kullanılmamasını tavsiye etmektedir. Hastanın fiziksel özellikleri ile ilgili diğer kısıtlamalar prob değiştirilerek bertaraf edilebilir.

İnterkostal aralığı dar olanlarda küçük prob (S) kullanılarak ölçüm yapılabilir. Daha sık karşılaşılan diğer bir kısıtlayıcı faktör obezitedir. Bu kişilerdeki cilt altı yağ dokusu ses dalgalarını yavaşlattığından ölçüm kalitesi bozulur. 

Cihazın kullanıldığı ilk yıllarda vücut kitle indeksi >28 kg/m2 ’den fazla olanlarda istenilen başarılı ölçüm sayısına ulaşılamamıştır.

Sonraları teknolojik gelişmeler sayesinde obezlerde kullanılabilecek nitelikte yeni bir prob üretilmiş (XL prob), geniş serilerde yapılan karşılaştırmalı çalışmalarda normal prob ile benzer kalitede ölçüm yapabildiği gösterilmiştir.

Ancak XL proba rağmen, özellikle vücut kitle indeksi >40 kg/m2 olanlarda obezite hala önemli bir kısıtlayıcı faktör olarak karşımıza çıkabilmektedir

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.