Hepatit C‘li hastaların büyük bir kısmında virüsün alınmasından sonra ve hastalığın erken dönemlerinde hastalığa ait bir belirti bulunmaz. Bazı hastalarda virüsün vücuda girmesinden 15 gün ila 6 ay arasında değişebilecek bir süre sonra soğuk algınlığına benzer ve 1-2 hafta kadar sürebilen bir tablo, eklem ağrıları, halsizlik, iştahsızlık, ve bulantı görülebilir. Bu arada kronik hepatit C enfeksiyonunun karaciğer hasarı dışında vücutta deri, böbrekler, tükürük bezleri, göz sorunları ve bazı romatizmal sorunlara yol açabileceği de unutulmamalıdır.
Esansiyel mikst krioglobulinemi [serumda RF (roma faktör) oluşumu, deri döküntüleri, vaskülit, periferel nöropati ve glomerulonefrit gibi değişik belirtiler oluşturabilen bir immun kompleks hastalığı], fokal lemfositik siyaladenit, otoimmun tiroidit, profiria cutanea tarda, lichen planus ve kornea ülseri (Mooren ülseri) kronik hepatit C virüs enfeksiyonu seyrinde görülebilecek karaciğer dışı komplikasyonlardır.
Rutin kan testlerinde ALT ve AST olarak adlandırılan karaciğer enzim seviyelerinde yükselme saptanır (bkz karaciğer fonksiyon testleri). Daha sonra yapılacak testlerle kanda HCV olup olmadığı anlaşılır. Bu amaçla yapılan testler kanda HCV ne karşı gelişen antikorların saptanması (Anti-HCV antikorlar) ve HCV RNA miktarının ölçülmesidir. HCV pozitif bulunan vakalarda mutlaka genotip tayini yapılmalıdır. Anti- HCV antikorlar virüsün vücuda girmesinden ancak 3-6 ay sonra pozitifleşeceğinden hastalığın erken döneminde bu testle sonuç alınamayabilir.
HCV-RNA ölçümü ise virüsün kandaki miktarının anlaşılmasınıda sağlayan daha duyarlı bir test olup virüsün alınmasından sonra bazen 15 gün kadar kısa olabilen bir süre içinde pozitifleşebilir ve erken tanıda yardımcı olur. HCV-RNA miktarı tedaviden önce ve sonra ölçülerek tedaviye alınan yanıt değerlendirilir.